15 Haziran 2009 Pazartesi

Selanik ve Yahudiler

Selanik 1430 tarihinde padişah II. Murat'ın yönettiği bir Osmanlı ordusu tarafından fethedildi. 15. yüzyıl boyunca kente Anadolu'dan getirilen çok sayıda Türk yerleşti. 1492 yılında Osmanlılar İspanya'dan kovulan Sefarad Yahudilere kapılarını açtıklarında Selanik Yahudilerin yerleşmek için en fazla tercih ettikleri şehir
oldu. Selanik 500 yıla yakın bir süre boyunca bir Osmanlı şehri olarak kaldı. Çeşit çeşit Hristiyan, Yahudi ve Müslüman toplumların hep birlikte uyum içinde yaşadığı önemli bir kültür ve ekonomi merkezi haline geldi.
17. yüzyılda Sabetay Sevi tarafında başlatılan Sabetayizm hareketi Selanik'teki Yahudiler arasında çok rağbet buldu. Sabetay Sevi'yi izleyerek Müslüman olan Yahudiler Selânik'te Osmanlı Devleti'nin yenileşme
çabalarına büyük katkılarda bulundular. Jöntürk hareketi büyük ölçüde Selanik'te gelişti. Osmanlı padişahı II. Abdülhamit tahttan indirildikten sonra 1909 yılında Selanik'e sürgüne gönderildi. Fakat 3 yıl sonra Selanik
Yunanlıların eline geçince İstanbul'a geri gönderilmek zorunda kaldı.


Selanik, Yunanistan’ın kuzey doğusunda bulunan geniş bir Makedonya limanıdır.
Coğrafi konumu yüzünden Roma ile Asya kıtası arasındaki en önemli şehir haline
gelmiştir. Antik çağda Roma-Asya arasındaki yolun başlangıç noktasını ve limanını
Selanik teşkil ediyordu. M.Ö. 315 yılında Makedonya kralı tarafından kurulan kent daha sonra sırasıyla Roma, Bizans, Haçlılar, Yunanistan, Venedik, Osmanlı İmparatorluğu (1430’dan itibaren) ve yeniden Yunanistan’ın (1912’den sonra) idaresi altına girdi.
Şehrin en önemli tarihi faktörlerinden biri ise Yahudilerin tam 20 yüzyıl
boyunca Selanik’te yaşamış olmasıydı. İsa’nın havarisi St. Paul (M.S. 50) üst
üste üç Şabat süresince o dönemin sinagoglarında, kent Yahudilerine söylev
vermiş ve yandaş toplama misyonunu gerçekleştirmiştir. İkinci misyonerlik
yolculuğunda geçen bu zaman sürecinden sonar Selanikli Yahudilere ve puta
tapanlara (pagan)iki önemli mektubunu yazmıştır.
1430 yılında Şehir, Osmanlı idaresine geçince, daha önce burada yaşayan
Romaniyot Yahudilerine ek olarak, dış ülkelerden Yahudi göçü önemli ölçüde
sıklaştı. Ilk göçmen Yahudi grubu 1470 yılında Almanya’nın Bavaria
kentinden geldi. Bu küçük Alman Yahudisi göçmen grubu kısa sürede
kendilerine özgü ve ayrı bir Aşkenaz Yahudi cemaati kurdular. 15. ve 16.
yüzyılda bu kez, İspanya’dan, Fransa’dan, İtalya ve Portekiz’den dışlanan
Yahudi’lerden yeni göç dalgası başladı. Bunlar da kendilerine özgü Sefarad
cemaatlerini kurdular ve sinagoglar inşa ettiler.
17. yüzyılın ortalarında Selanikte yaşayan toplam Yahudi sayısı 30.000
kişiydi ve üç cemaat halinde yönetiliyordu. Birleşme, üç başhaham
önderliğinde oluşturulan iradeyle 1680’de gerçekleşti. Bu üç din adamı
yaşamları boyunca başkan olmak üzere, 7 laik cemaat lideri ile birlikte
Yahudi cemaat idaresi sistemini oluşturdu.
Yahudi nüfusu genelde üç mahallede ikamet ediyordu. Şehir surlarının
yakınında bulunan limanda esas cemaat, Avrupalıların (Frankos) yaşadığı
lüks mahalle ve Yunan Yahudilerinin (Romaniyot) mahallesi.
16. ve 17. yüzyılarda Selanik Yahudi cemaati en önemli Talmud öğrenim
merkezi olup, devrin en önemli din adamları ile din bilginlerini yetiştirmiştir.
Ayrıca Kabala öğretiminde de en üst seviyelere çıkmıştır. Şehrin tarih
sahnesindeki en önemli bölümü yalancı mesih Sabetay Sevi’nin kente ayak
basmasıyla başlamıştır. Sevi, önceleri Selanik Yahudi cemaati tarafından çok
iyi karşılanmış ve ağırlanmıştı. Fakat ilerleyen günlerde kendini Maşiyah
(mesih) olarak ilan edip, kentteki cemaatte kargaşa başlayınca, din
adamları, bütün otoritelerini kullanıp onun bu sahte mesih hareketine engel
oldular. Onun Selanikten çıkartılmasını sağladılar. Fakat ölümünden sonra,
Selanik Yahudi cemaatinin bir bölümü onun yaptıklarını aynen taklit ederek
Müslümanlığı kabul ettiler. Onlara Türkçe bir terim olan “Dönme” adı verildi.
Sabetay Sevi olaylarından sonraki bu tür gelişmeler, geride kalan cemaatin
tamamen kenetlenmesine ve birlik haline olmalarına yol açtı.
Selanik Yahudi cemaati değişik meslek gruplarında büyük başarılar elde
etmiş bir topluluktu. Dünyaca ünlü ticari firmalar buğday, kumaş, pamuk,
yün ve ipek ihracatı yapardı. Yünlü kumaşlar, giysiler ve yünlü tüm
mamuller o dönemin en usta işi malları olup, dünyaca meşhurdu. Yahudiler
arasında büyük ölçüde el işi yapan usta zenaatkarlar vardı. Bunlar
kuyumculukta, gümüş işlemeciliğinde ve altın işçiliğinde dönemlerinin en
önemli ustalarıydı. Limanlardaki tüm taşımacılık ve hamalcılık şirketleri ve
hizmetleri onlarındı. Ayrıca ülke içindeki altın madenlerinde çok sayıda
Yahudi çalışırdı. Tütün yetiştiriciliği ve imalatında da söz sahibiydiler. 17.
yüzyılda Selanik nüfusunun yarıdan çoğu Yahudi olduğu için, Yahudi
bayramlarında ve her Şabat günü Selanik limanı ve bütün ticari kuruluşlar
tatil edilirdi. 1990 yılında Yahudi Cemaati’nin nüfusu 80.000’e ulaşmıştı. 1912 yılında Selanik Osmanlı imparatorluğunun elinden çıkıp yeniden Yunanlıların
idaresine geçince ülkeden başka ülkelere doğru göçler başladı. Göç
edenlerin çoğu genç Yahudilerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder